Ezidi Soykırımı’nın 10. yılı: Hâlâ güvende değiller
“Telafer’de tespit edilen toplu mezardan 139 kişinin kalıntısını çıkardık. Kıyafetlerine bakıldığında kurbanların Ezidiler, Türkmenler ve Musul güvenlik güçleri üyeleri olduğunu tahmin ediyoruz.”
Irak’ta toplu mezarlardan da sorumlu Şehitler Vakfı Direktörü Dia Karim, geçen ay düzenlediği basın toplantısında bu açıklamayı yapmıştı. Verdiği bilgilere göre, kurbanlar aslında bu toplu mezara gömülmedi, 45 metre derinlikteki çukura öldürülüp atıldı. Bazıları kurşuna dizildi, bazıları ise boğazları kesilerek katledildi.
Musul’un 70 kilometre batısındaki bu toplu mezar gibi bölgede kaç mezar olduğu tam olarak bilinmiyor. Birleşmiş Milletler (BM) yaklaşık 200 tane bulunduğunu tahmin ediyor.
Görgü tanıklarına göre bu mezarların çoğu IŞİD’in2014’te Irak ve Suriye’nin bir bölümünde ilan ettiği sözde “Hilafet Devleti”döneminde uyguladığı soykırım ve yine radikal İslamcı El Kaide örgütünün düzenlediği katliamlara ait.
Haziran 2014’te Irak’ın Musul vilayetini işgal eden IŞİD teröristleri, 2 Ağustos’u 3’üne bağlayan gece Ezidiler’in yaşadığı Sincar (Şengal) bölgesine yönelik sistematik bir yok etme operasyonu başlatmıştı. Katliamda farklı kaynaklara göre 5 ila 12 bin Ezidi öldürdü. Çoğu kadın ve çocuk binlerce Ezidi’yi de kaçıran örgüt, erkek çocuklarını kendine savaşçı ve intihar saldırganı olarak yetiştirdi, genç kadın ve kız çocuklarını köleleştirdi, cinsel şiddet uyguladı ve sattı. Savaşabilecek yaştaki erkeklerle yaşı ilerlemiş kadınları ise doğrudan katlettiği tahmin ediliyor.
Merkezi Duhok’ta bulunan Ezidileri Kurtarma Ofisi’nin verilerine göre halen en az 2 bin 600 Ezidi kayıp. Aktivistler ve hak savunucuları, bazılarının IŞİD mensuplarının elinde olduğunu tahmin ediyor. Bazıları ise IŞİD’lilerin tutulduğu cezaevleri ve kamplarda, kendilerini kaçıran radikal İslamcılarla kalmaya mahkûm.
Af Örgütü: Yüzlerce Ezidi tutuklu kamplarında
Uluslararası Af Örgütü’nün Ezidilere yönelik soykırımın 10’uncu yılı vesilesiyle yayınladığı rapora göre, Ezidi hak savunucuları, yüzlerce kayıp Ezidi’nin Suriye’nin kuzeyinde IŞİD üyeleri için kurulan tutuklu kamplarında olduğunu söylüyor. Af Örgütü, bu kaynaklara atfen “yüzlerce Ezidi kadın ve çocuğun IŞİD teröristleri ve aileleri için kurulan El Hol kampında kendilerini kaçıran, köleleştiren ve istismar edenlerle birlikte yaşadığına” dikkat çekiyor.
IŞİD tarafından kaçırılan ve sayısı tam olarak bilinmeyen Ezidi erkek çocuk ve gençlerin ise yine Suriye’deki 27 cezaevinde tutulduğu belirtiliyor. Af Örgütü, IŞİD militanlarının küçük yaşta kaçırılan bu kişilerden bazılarına “bütün Ezidilerin öldürüldüğü” yalanını söylediğini veya yıllardır IŞİD’lilerle birlikte olmaları sebebiyle de “ailelerin onlara kötülük yapacağı” söylemiyle korkuttuklarını da aktardı.
Ezidi aktivistler, kaçırıldığı sırada küçük yaşta olan çok sayıda çocuk ve gencin geçmişe dair pek birşey hatırlamadıklarını da vurguluyor.
Ezidiler kendi ülkesinde de mülteci
Farklı kaynaklara göre dünyadaki Ezidilerin sayısı 800 bin civarında. IŞİD soykırımı öncesinde memleketleri Sincar’da (Şengal) yaşayanların sayısı 500 bin civarındaydı. Bunların yaklaşık 200 bininin halen Irak ve Suriye topraklarında mülteci konumunda oldukları, kötü koşullarda yaşadıkları ve güvenlik endişesi yüzünden yurtlarına dönemediği verilen bilgiler arasında.
Kendi toprakları dışında en çok Ezidi’nin yaşadığı Almanya’da ise Irak ve Türkiye’den gelmiş 200-250 bin civarında Ezidi olduğu tahmin ediliyor. Almanya, Ocak 2023’te Federal Meclis’e sunulan partiler üstü bir önergeyle IŞİD’in Ezdilere düzenlediği sistematik saldırıları “soykırım” olarak resmen tanımıştı.
Almanya Ezidiler Merkez Konseyi Başkanı Dr. İrfan Ortaç da soykırımın 10’uncu yılında Ezidilerin desteklenmesi ve kültürel kimliklerinin tanınması talebini dile getirdi. Protestan haber ajansı epd‘ye konuşan Ortaç, “Ocak 2023’te tanınan soykırımın okullarda, üniversitelerde ve hatırlama kültürünün olduğu her yerde karşılık bulması gerektiğini” belirterek halen Almanya’da hiçbir yüksekokulda Ezidi kültürüne, dinine ve soykırımına dair araştırma kürsüsü veya imkanı olmadığını ifade etti. Ortaç’a göre ayrıca Ezidilerin yas tutabilecekleri, kayıplarını anacakları ve kendilerini bulabilecekleri kalıcı bir anma yerine de ihtiyaçları var. Ortaç, hükümetin geçen sene bir anma yeri için bütçe ayrılacağını duyurduğunu ancak henüz bir adım atılmadığını kaydetti.
Halen Almanya’daki okullarda bile Ortadoğu’daki önyargılar nedeniyle Ezidi çocukların “şeytana tapanlar” diye hakarete uğramasından ve öğretmenlerin de duruma müdahale etmemesinden şikayetçi olan Ortaç, Almanya’dan IŞİD’e katılmak üzere giden kişiler olduğuna işaret ederek Almanya’nın da bu konuda sorumluluk alması gerektiğini düşünüyor.
Türkiye’deki Ezidi sığınmacılar
Mülteciler konusunda faaliyet yürüten Hayata Destek Derneği’nin 2022 raporuna göre, 2014’teki soykırımdan kaçan 22 bin Iraklı Ezidi de dönemin resmi verilerine göre Türkiye’ye sığındı. Sivil toplum kuruluşlarının yaptığı saha çalışmalarına göre bu sayı zamanla 30 bini aştı.
Nitekim 2021 yılından itibaren Irak’taki siyasi karışıklık ya da mülteci kamplarında çıkan yangınlar ile Ezidilerin Türkiye’ye gelişinde artış gözlemlendi.
2021 yılı öncesinde Türkiye’ye sığınanlar üçüncü ülke yerleştirme programları üzerinden büyük ölçüde Avustralya, Almanya ve Kanada gibi ülkelere gönderildi. Kalan az sayıdaki Iraklı Ezidi de Mardin’de yaşıyor. Mardin İl Göç İdaresi Başkanlığı’nın 2022 verilerine göre kentte bin 350 kayıtlı, 150 de kayıtsız olmak üzere bin 500 kadar Ezidi bulunuyor.
Ezidilerin kayıt sorunu
Hayata Destek Derneği, 2021 ve 2022 yıllarında Irak’ta Ezidilerin yaşadığı 11 kampta çıkan yangınlardan etkilenen 450 çadırda iki kişinin hayatını kaybettiğini, 15 kadın ve çocuğun da yaralandığı rapor etti. Ayrıca Ezidilere yönelik kaçırma ve cinayet olaylarının da sık sık yaşandığı, bu güvensiz ortamda yaşamını sürdüremeyen ailelerin bazılarının Türkiye’ye gelmeye çalıştığı raporda yer alan bir diğer bilgi oldu.
Bu arada vize alımına getirilen yeni düzenlemeler ve yüksek vize ücretleri gibi nedenlerle sınırı geçemedikleri de görüşülenlerin aktardığı veriler arasında.
Raporda 2021 sonrası gelenler kimlik kayıt sorunu yaşadığından, sağlıktan eğitime ve istihdama neredeyse hiçbir hizmetten yararlanamadığına da dikkat çekiliyor. Mülakat yapılan çalışan Ezidilerin kimlik kayıt sorunu sebebiyle kayıt dışı şekilde, sigortasız ve düşük ücretlerle çalıştıkları aktarılırken çok sayıda küçük yaştaki çocuğun da tekstil fabrikalarında çalıştırılarak sömürüldüğü belirtiliyor.
IŞİD’in parçaladığı Ezidi aile beş yıl sonra bir arada
To view this video please enable JavaScript, and consider upgrading to a web browser that supports HTML5 video
Acı hâlâ taptaze
Almanya ve Irak’ta Ezidiler için çok sayıda proje yürüten hak savunucusu Düzel Tekkal, DW Türkçe’ye verdiği demeçte, “Soykırımın 10’uncu yılında da acı hâlâ taptaze” diye konuştu. “10’uncu yılda bilanço da acı: Ezidiler hâlâ dünyadaki en büyük diasporanın yaşadığı Almanya’da da kendi topraklarının bulunduğu Irak’ta da istenmiyorlar” dedi ve son aylarda Ezidi bazı sığınmacıların Almanya’dan sınır dışı edilmesi yönündeki uygulamayı da eleştirdi. “Üstelik Almanya geçen yıl soykırımı da tanımış bir ülkeyken, yapılan akıl alır gibi değil” diye konuşan Tekkal, Ezidi Soykırımı’ndan gerekli derslerin çıkarılmadığını da vurgulayarak, “Bu durum da IŞİD’in hanesine yazılmış geç bir zaferdir” dedi.
Ortadoğu’nun ötekileştirilen halkı: Ezidiler
To view this video please enable JavaScript, and consider upgrading to a web browser that supports HTML5 video
DW,AFP, epd,KNA / ETO,HS